Düzenli bir akış, etkinliklerin ritmik düzeni, özgürce yaratıcı faaliyette bulunma, dört hafta boyunca bir öykü ya da masalın daima aynı saatte yaşatılarak derinlemesine anlatılması gibi uygulamalar, içsel güven ve ruhsal tatmin yaratan yardımcılardır. Bunları çocukla uygulayabilmek için eğitimcinin daima kendi kendini sürekli eğitmeye hazır olması gerekir, çünkü o çocuğa rol modeli, örnek olacaktır. İlk yılların en önemli meyvesi, sağlıklı bir irade olmalıdır. Bunun için sevgiyle, sağlıklı duyu gelişimi ön koşuldur. Özetlersek, küçük çocukta hareket, konuşma ve düşünme içten birbiriyle bağlantılıdır ve duyusal çevre tarafından uyarılır ve bu sayede taklit ve örnek alma yoluyla benimsenir ve geliştirilir. Eğitimci olarak görevimiz, öncelikle her insanda gizli bulunan, kendini özgürce belirleme yetisine sahip varlığı desteklemek ve sağlıklı gelişmesini yönlendirmek olmalıdır.